-
1 külçe
сли́ток (м)* * *1) сли́токaltın külçesi — сли́ток зо́лота
2) гру́да, ку́чаanahtar külçesi — свя́зка ключе́й
•• -
2 külçe
сли́ток; глы́баiki kiloluk bir altın külçesi — двухкилогра́ммовый сли́ток зо́лота
◊
külçe gibi oturmak — сесть (ру́хнуть) как куль
См. также в других словарях:
külçe — is., mdn., Far. kulīçe 1) Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım On kiloluk altın külçesi. 2) sf. Eritilerek kalıba dökülmüş olan Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez. F. R. Atay 3) Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme… … Çağatay Osmanlı Sözlük
NESİKE — Hak yoluna kesilen kurban. * Altın veya gümüş külçesi. (Bak: Akika … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
SEBİKE-İ HAK — Hak külçesi. * Mc: İşlenmemiş külçe halindeki altın kıymetinin zâhiren görünmemesi gibi; hakkın bâtıl ile mücadelesinin olmadığı zamanda, hakkın kıymet ve lüzumu derecesinin bir cihette bilinememesi … Yeni Lügat Türkçe Sözlük